İpek adında bir kız varmış. Bu kız her zaman çok mutsuzmuş. Her şeye umutsuz bakarmış. Bir gün dışarı çıkmış. Yağmur yağıyormuş. Bağırmaya başlamış: "Neden her şey çok üzücü? Neden kimse beni sevmiyor?" demiş. Sonra gökyüzünden bir ses gelmiş. Bu ses bir buluttan çıkmış: "Aslında her şey çok güzel. Hayat çok güzel. Bu senin umutsuz bakmandan kaynaklanıyor" demiş. Sonra kız da ona şöyle demiş: "Hayat çok güzel diyorsun, bak sen de ağlıyorsun. " Bulut ise: "Hayatta her zaman gülünmez bazen ağlaman gerekebilir. Şayet ben ağlamasam ağaçlar, bitkiler nasıl güler? "demiş. Kız da "Hayat güzelse o zaman insan hayatın tadını çıkarmalı. Zaten hayat çok kısa." demiş. Bulut ise: "Hayat kısa evet. Ama hayatta yalnız değilsin. Bazen birileri için ağlamalısın. Ama herkes için değil. Hak edecek olanlar için ağlamalısın." demiş. Kız şöyle cevaplamış: "Ağlamak kolay ama hak edecek insanları bulmak zor." Bulut da ona hak vermiş. Böylece kız şunu anlamış: "Bazen bir kelebeğin ömrü kadardır hayat. Ne kırmaya gelir ne de kırılmaya"
Ravza A.