22 Eylül 2022

Okulun İlk Günleri

 Merhaba, biz Ecrin ve Nehir. Okulun ilk günü heyecanlıydık. Yan yana oturduk. Yeni öğretmenlerimiz vardı. Tabii yeni arkadaşlar da. Biz öğretmenleri çok sevdik. Okulun ilk günü 12 Eylül’dü. Yeni bir arkadaşımız vardı, adı Nagihan’dı. Sonradan sonraya arkadaş olduk. İlk heyecanı atlatmıştık. Dersler çok eğlenceliydi, öğretmenlerimiz de. Yeni dönemin güzel geçmesini diliyoruz. 



Nehir ve Ecrin

KİŞİLEŞTİRME ÖYKÜSÜ

 Merhaba, ben Kübra. Şimdi size kişileştirme öykümü anlatacağım. Aslında pek hikaye değil de bir Türkçe dersimden bahsedeceğim. Ders başladı, öğretmen sınıfa girdi önce. Tahtaya SÖZ SANATLARI diye başlık attı. İlk olarak abartma sanatını sonra da kişileştirme sanatını anlattı . Şu örnekleri bize verdi: Ama  ben o sırada duvarı ağlarken gördüm. "Ne oldu diye?" sordum ve sonra o bana olanları anlattı. "Hoşça kal." dedi ve gitti. Neyse cümleler şunlar: Hırka düşündü ve konuştu. Bugün bulutlar gri  ve üzgün. Ve daha bir sürü... Artık ben de  gitmeliyim. Çünkü beynim bana "Yatmalısın, yarın okul var, erken kalkacak sın." dedi.

E. Kübra GÜL

KONUŞKAN SINIF

 Bir gün öğrenciler okula geldiğinde sıra dedi ki:

-Hadi hadi oturun.

Bunu gören kitap:

 -Az susar mısın? Burada bilgi yaymak istiyorum.

Defter dedi ki:

-Kitap o bilgileri yayıyorsun ama öğrenciler iyi bilsin diye pekiştiren benim.

"Sussanıza" dedi akıllı tahta. "Ben öğrencilerin iyi anlaması için video açtım." 

Kalem :

-Asıl sen sus akıllı tahta, sen kendini bir şey sanmaya başladın. Defter ve kitap size de söylüyorum.

Defter: 

Ben yokken çocuklara ne pekiştireceksin boş kağıt mı?

Kitap:

-Ben olmasam yazarlar nasıl yazıp sana nasıl koyacaktı akıllı tahta?

 Kalem:

-Ben olmasaydım gazeteciler baskı ve üstüne yazı yazıp internetten nasıl paylaşacaktı? Buranın lideri benim.

 diye bağırıp oturdu. 

Kalemin dediği lafa karşılık sesi kimseden çıkmadı olay burada kapandı.


M. Turan DÖNÜŞ

ABARTMA ÖYKÜSÜ

 Bir zamanlar ormanda bir kral yaşarmış. Kral parmak kadarmış ama kralın çok büyük bir gücü varmış. Bu kral bir anda uzaya kadar zıplayabilirmiş. Kralın yanına bir gün kraliçe gelmiş. Bu kraliçe, uzayın kraliçesiymiş. Kral, kraliçeyi çok güzel ağırlamış. Kraliçe gitmiş. Kral da bir zıplayışta kraliçeyle aya gitmiş ama kral parmak kadar olduğu için ayın deliklerinde kaybolmuş. Kraliçe aramış aramış ama kralı bulamamış çünkü kraliçenin boyu dağlar kadarmış. En sonunda kralı büyüteçle aramaya başlamış. Onu küçük bir deliğin içinde bulmuş. Kral ormana dönmüş ve bir daha uzaya çıkmamış.

                              Nehir ÖZKAN


İYİLİK EDEN İYİLİK BULUR

Bir varmış, bir yokmuş. Uzak şehirlerden birinde dört arkadaş varmış. Bu arkadaşlar çok  iyi anlaşırmış. Dört arkadaştan biri ayağını 3 yıl ...